30 Mayıs 2020 Cumartesi

Bidünya takı günleri

Pandemi süreci hayatı çok değiştirecek deniyor. Gerçekten de öyle olacağı hızla anlaşılmaya başladı. Ne kadarı kalıcı olacak onu tabii ki zaman gösterecek.

Sohbeti, bayramlaşmayı, hatta mukabeleyi  whatsapp, zoom , skype gibi internet uygulamaları ile yaptık, şimdi de takı kursuna başladım. Harika bir fırsat oldu. Kendi kendimi motive edip masa başına oturmakta zorlanıyordum. Şimdi bir hedefim ve yeni arkadaşlarım oldu






28 Mayıs 2020 Perşembe

Pandemi Günlüğü 5 - Ramazan

Annem ile babam İstanbul'da ben ve karantinadaki oğlum Çeşmedeydik. Gelin demeye başladım ama yok doktor randevumuz var yok orası soğuk direndiler

21 Martta 65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı gelmesi ile  konu biraz daha boyut değiştirmeye başladı. Bu kez gelememe durumu oluştu.

Olcay Amcamın vefatından sonra annem ile babama buraya gelmeleri için baskıyı arttırdık. İki kızları da burada ve orada kalmaları için bir neden de kalmadı çünkü tüm doktor randevuları iptal edildi boşu boşuna beklediler.

Tabii hadi gelin demekle olmuyor. 
Zaten bu arada şehirler arası seyahatte yasaklandı. tüm uçuşlar iptal. İzin almak ve birinin getirmesi gerekiyor.

Sağ olsun Özgün ramazan başlamadan tüm işlemleri halledip onları alıp 16 Nisan da buraya getirdi ve ertesi gün tekrar İstanbul'a döndü 

Veee Ramazan 

Ömrü hayatımda Anne ve babama ilk defa tüm ramazan boyunca sahur ve iftar hazırlamak nasip oldu böylece. Şükürler olsun.

Ramazan ile ilgili bir detayı da paylaşmadan geçmeyim.

Malum ramazanda mukabele yani Kuran okuma önem verilen bir konudur. Güzel okuyan biri okur diğer insanlarda o okurken Kuran'dan takip eder. Ama bu pandemi sürecinde bu nasıl olacak. Annem yüksek sesle okur ama hızlı ve ahenkli okumak başka bir şey.

Veee yöntem bulundu. "skype"

Büyük Teyzemin torunu çanakkalenin bir köyünde imam o ordan okuyacak tüm aile de skype üzerinden takip edecek.

Biz burdan, Büyük Teyzem ve İmam Yusuf 'un babası kuzenim Etem abim İstanbul'dan, Küçük Teyzem Bursa'dan, kuzenim Pervin Ablam eşi ile  İzmir'den, Yusuf'un teyzesi Avustralya'dan, 
Mukabelemizi yaptık çok şükür.

Kadir günü hatim duası için ise Ankara'dan Dayım ile Yengem, Kuzenim Alpay eşi ve Kızı ile, İstanbul'dan Ceruş da katıldı.

Bayramlaşmayı da aynı kanal ile yaptık






Tüm bayram boyunca da benzer yöntemler ile bayramlaşmayı sürdürdük.





Pandemi Günlüğü 4 -Olcay Amcam

Pandemi günleri devam ederken annem babam istanbul'da 65 yaş üstü sokağa çıkma yasağında biz burada Reisdere'de kimsenin kimseye pek bir faydasının olmadığı günlerde Ankara'daki amcamın ve eşinin covit19 nedeniyle hastaneye kaldırıldıkları bilgisi geldi.

Kızı kuzenim Kanada'da bizden beter durumda  haber almak ne mümkün 
Neyse Gülbin doktor arkadaşları vasıtası ile zar zor bilgi edindi. Amcam yoğun bakımda Yengem ise servisde

Endişeli bekleyiş devam ederken amcamın vefat haberi geldi. Ben evdeyim Gülbin eczanede babam istanbul'da cenaze kalkmış bile 

Herkes acısnı yalnız yaşamak durumunda. Akşam Gülbin geldi haberi verdim, birbirimize sarılıp ağlayamadık bile helva kavurdum dağıtamadım. 

Her ölen yalnız gidiyor bunu biliyoruz ama kalanların acıyı paylaşamaması beni çok etkiledi. Öylece kalakaldım.

Çocukken en sevdiğim, sonra gençlik dönemimde en çok kırıldığım (insanı en çok, en fazla sevdikleri incitirmiş) amcam,
ben varsa hakkımı helal ediyorum umarım sen de helal etmişsindir. 
Mekanın cennet olsun Olcay Amcacığım, Allar rahmet eylesin




26 Mayıs 2020 Salı

Pandemi Günlüğü 3 -Amasya çöreği

Daha önce de yazdığım gibi bu zoom uygulaması neler neler gördü

Ceruşun organize ettiği Amasya çöreği workshop'ı da çok keyifli oldu. Bunca zaman sadece yemekle yetinip,  hiç yapmaya kalkışmadığımız Amasya çöreğini ve yağlısını yaptık.

Ceruş İstabul'da, Tumoş Teyzemle Bursa'da, biz Gülbin ile Residere'de,
Yengem'de Ankara'da
 ip uçları püf noktaları Yengemden uygulamalı anlatım Ceren’den






Başınız dişiniz ağrımasın diyerek de servis yaptım,














tabii ucundan sağından solundan artanlar ile de yağlı



Bu keyifli workshoptan canım arkadaşım Serpil’e bahsetmiştim o da meğer yağlı yapımını çok öğrenmek istiyormuş, sağ olsun Ceruş'um, bir workshop daha yaptı bize



Ölçüler ve tarif
1 kg un
1 paket yaş maya (40gr) veya 2 paket toz maya
az şeker ve tuz
1 subardağı zeytinyağ
1 subardağı erimiş tereyağ
haşaş ezmesi
2 su bardağı çekilmş ceviz,(Pilavlık bulgur ile köftelik bulgur arasındaki irilik)
 

önce yaş mayayı ılık suda şeker ile erit
unu 1 bardak ayır
içini havuz yap ve oraya dök
aldığı kadar ılık su ekle malum kulak memesi kıvamına kadar yoğur

Elde ettiğin hamuru 4 e böl
Dördünü de ayrı ayrı çok ince olmayacak şekilde aç
Dördüncü hamuru açtıktan sonra ortasına 3 kaşık yağ  ile bir miktar haşaş ezmesini hamura yay
iyice yağlanıncaya kadar yağ ilave et, çekilen cevizi de bu karışımın üzerine bolca serp
Açılmış ikinci hamuru bunun üstüne tam gelecek şekilde yayıp aynı işlemi uygula
Sonra 3 ve 4 için de devam et

Bu dört katlı hamuru 4 şerit olacak şekilde dörde böl
Ve hepsini üst üste koyarak 16 katlı (baton pasta görünümünde) hamur elde et

Bundan sonrasını nasıl anlatırım bilemedim resim çekmeyi de unutmuşum
2 parmak kalınlığında enine kesip burgu (uçlardan birbirinin aksi yönüne çevir) yap tepsi uzunluğuna getirip diz gibi bir şey

tepside dizdikten sonra öce kes,
sonra 1 yumurtaya bir cimdik tuz atıp az yağ ile çırp ve üzerine sür
 30 dk beklet az mayalansın

soğuk fırına at 170 -180 derecede üstü altı kızarıncaya kadar pişir





Amasya yağlısı ise aynı hamurdan aynı şekilde oluşturulan tek hamur rulo şekline getirili,
Gül böreği gibi bükülmüş hamur tekrar  açılıp (orjinali sacta pişirilir) teflon tavada yağsız piştikten sonra üstüne tereyağ sürülür

Veee afiyetle yenir

Sağ olasın Ceruş'um🥰










Pandemi Günlüğü 2

13 Martta okulların tatil edilmesi ile beraber hayat hızlı bir şekilde değişmeye başladı. Ama algılamamız biraz zaman aldı.

Bu arada iş yerleri de evden çalışmaya başladı. Toplantılar  zoom denen bir uygulama ile yapılıyor tüm işlerin internet aracılığı ile yürütüldüğü konuşulup yazılıyordu.

Eee bizlerde geri kalmadık ve arkadaşlarımla whatsapp görüntülü görüşme ile kahve saatleri yapmaya başladık. Benim için çok da keyifli oldu. Uzun süredir görmediğim arkadaşarımla bu vesile ile görüşmüş oldum.




Sadece görüşmekle kalmadık zoom / skype uygulamalarından neler neler yaptık. 💃🏻💃🏻


24 Mayıs 2020 Pazar

Pandemi Günlüğü 1

Dünya korona virüsünden bahsediyor. Çin kötüymüş diyorlar, ama çok uzakta
Sonra avrupa ve özellikle İtalya'dan haberler gelmeye başladı derken birden İspanya  öne çıkmaya başladı.

Atakan, küçük oğlum bu sene Erasmus bursu ile İspanyanın Llerida şehrine gitmişti.
Hatta ben de Aralık ayında onu ziyarete gitmiştim.

7-8 Mart gibi acaba gelsen mi konuşmalarına başlamıştık. Yok falan  derken 13-14 martta  vakaların ve ölümlerin iyice artması ve Katalanların 17 marttan itibaren karantina ilan etmesi ile sokağa çıkma yasağının başlayacağı anlaşılınca, yoğun telefon görüşmeleri ile dönüşe ikna ettik oğluşumu. (arkadaşları bu kararı vermekte zorlandıkları için orada kaldılar ve uzun bir süre dönemediler)

Bu arada zaten Türkiye öğrencilere 17 Marta kadar döndünüz döndünüz yoksa uçak yok dedi.
Atakan da 14 mart akşamı   2-3 saat içinde toplarlanıp ertesi gün önce İstanbul'a sonra da direkt olarak çeşmeye yanıma geldi ve 14 günlük karantinası burada yanımda başladı.Aslında ne büyük bir nimet oldu benim için anlatamam. Geldiğinde sarılamamak zor geldi ama insan herşeyi kabullenebiliyormuş onun idrakine vardım.

 Ve 14 günlük karantina süresi tamamlanıncaya kadar da sarılmadım. Odasına kedimiz Lokumu bile almadı. Karantina sonunda ilk bana sonrada Lokuma sarıldı.

İstanbuldaki aile hekimimiz her gün arayarak  durumunu sordu.

Tüm bu karantina, pandemi konusu daha tam netleşmeden önce alınmış mutfak dahil alt kat tadilat kararı vardı ve böylesi bir sürecin kapıda olduğunu bilseydim başlamayacağım tadilat için söküm çalışması Atakan'ın gelme kararından 1 gün önce başlamış bulundu.

Tadilata başlarken bu süreçte sadece yatmaya eve gelirim onun dışında yeme içme kız kardeşimde olur diye planlamıştım

Bu arada halk eğitimde kurslarımın sayısını arttırmış, mevcut kursuna ilave olarak o hafta başlayacak 2 yeni kursa daha kayıt yaptırıp haftanın 4 günü ve 2 akşamını planlı hale getirmiştim (Her iki kursun da sadece birer derslerini yapıp tüm okulların kapanması ile biz de kapandık maalesef.)

Sonuç, alt kat kullanım dışı, karantinada bir oğul ve ben evde kalakaldım. Yatak odasında bir elektrikli ocak ve hayat devam.

O günlerde en çok evlerini kaybedip sokakta çocuklarına yemek pişirmeye çalışan anneler aklıma geldi. Benim ne küçük bir çocuğum vardı ne de sokaktaydım. üzerimde bir dam, odamın kapısı, elektrikli bir ısıtıcım, ve daha bir çok konfurum aslında yerli yerindeydi. sadece bir odaya tıkılmıştım o kadar.
Ziyarete Gülbinler geldiğinde üst kata yatak odasına alıyordum Atakanda kapının önünde ayatka bizimle sohbete katılıyordu. yaşarken çok garip gelmişti ama şimdi geriye bakınca abartma Bengül diyorum.

İlk sokağa çıkama yasağı ilan edildiğinde (11-12 Nisan) 10 Nisan gecesi Reisdere Kaya Marketin önü arabalar kuyrukta












22 Mayıs 2020 Cuma

Reisdere Bahçe

Bu sene 2019-2020 öğretim yalında küçük oğlum Erasmus bursu ile İspanya’da olacağından yaz sonunda İstanbul’a dönmeyip Çeşme Reisdere de kalmayı deneme kararı almıştım.

Bahçe ile de güzelce ilgilenme imkanı oluşturmayı planlıyordum.

Atalık tohum takas grubu toplantılarında edindiğim tohumlarım bu senenin en büyük sermayesi idi. Tabii birde Çeşme belediyesinin düzenlediği tohum takas şenliğinden aldıklarımı da unutmamak gerek

Kasım ayında Bostanlıda, Şubat ayında Menderes de verilenler ile 20 şubatta ekim dikim işlerine başladım.

Aralık başında hem açık öğretim tarım bölümü sınavlarına girmek hamde oğlumu İspanya’da ziyaret etmek için İstanbul’a döndüm

Ocak sonunda Reisdere'ye geri döndüğümde beraberimde bir de ufak sera getirmiştim. Sera dediğime bakmayın ikea'dan aldığım fermuarlı naylon örtüsü olan bir raf sistemi tabii hepsi buna sığmadı mısırlar, ayçiçeği ve bal kabağını diktiğim kapları plastik bir koliye koyup üstünü naylon ile kaplamıştım.
ama rüzgarlarda ve yağmurda açılıp içine çokca su girdiğinden çok fire oldu

İlk dikim zamanına ilişkin video ve  resimler silindiğinden sonraki dönem resmi



Tohumlar viyolere 22- 27 Şubat arasında ekildi
kimi geç kaldın derken kimi de daha erken dedi,  Seneye farklı denemeler de yaparım inşallah

Tohum ekim sırasında Isı gündüz 10-13, gece 7-9 derece idi her nekadar naylon örtüsü de olsa seneye evin içine almayı düşünüyorum dışarda bayağı üşüdüler sanki ve o yüzden çokda verimli olmadı sanırım.
Bu sene içeri alamamamın temel nedeni evde tadilat olması idi, içerisi dışarısından daha sıcak değildi. Bu dönemde sadece yatak odamı ısıtabildim. Sanırım 20 marta kadar içeride olsa iyi olurdu. Buranın şiddetli rüzgarı ve yağmur çok etkili oldu sanırım

Mısır (12 adet) 3 Mart filizlenme  25 nisan dikim (5 adet)
Ayçekirdeği (4 adet) 4 Mart filizlenme  25 nisan dikim (1 adet)
Kara Mısır ilk ektiklerim yağmur altında kalıp çürüdü çıkmadı. Nisan başında tekrar ektim oldu sonrada 5 Mayıs gibi toprağa aldım.
Çengelköy salatalık tohumları 2 martta filizlendi ama daha toprağa geçiremeden soldu nedenini anlayamadım
Tombul ve kırçıllı patlıcan 
Kapya biber, Yeşil biber, Dolmalık biber epey ektim ama çok azı filizlendi

Çeri domates 10 Mart filizlenme oldu ve en güzel ve hızlı büyüyen fidem bunlar oldu. Onları henüz daha toprak hazır olmadan  1 nisan da büyük saksılara diktim ve üzerlerine sera etkisi yapmak için plastik bidon kapattım.







Pembe domates, sivri domates, 8-10 Mart filizlenme 22-25 nisan arası dikim
Çanakkale domates filizlendi ama toprağa geçmeden soldu
Bal kabağı 8 Mart filizlenme  1 Nisan da yenilenmiş toprak kısmına değil rahat yayılabilsin diye kışın ıspanak ektiğim taşlı tarafa diktim
Patates filizlenmeyi not almamışım  eski toprak kısmına 20 Mart gibi dikmiştim
Sakız kabak filizlenmedi o yüzden pazardan kabak fidesi aldım yerli tohum dedi bakalım tohum alabilecekmiyim

Kudret narı filizlenmedi yenisini Mayıs ayı ortasında yeniden diktim
Teşbih ağacı filizlenmedi
Bamya tohumunu Yıldız teyze verdi direkt olarak toprağa diktim 20 nisan civarında 5-10 günde filizlendi

Bahçenin toprağı çok taşlı olduğu için geçen sene pek verim alamamıştım. Bu sene toprak getirtmeye karar verdim araştırma bulma derken pandemi süreci de araya girince toprak hazırlama işlerim biraz uzun sürdü.  zaten çalışacak kişiyi bulmak zordu bide pandemi sürecindeki sokağa çıkma yasakları eklenince işler iyice karıştı.

Önce halihazırda bulunan toprağı 15-20 cm kadar kazıyıp çıkardık sonra getirilen toprak yayıldı. Bu toprağa (kışın şöminede yaktığım odunların külünü biriktirmiştim) odun külü karıştırıldı.
Sonra Atakan ve Hüseyin’in yardımı ile damla sulama sistemini döşedim.
Geçen sene dikimden sonra yapmıştık çok zor olmuştu. Bu sene baştan hazırladık. Ama yine bir çok eksik var. Seneye her sıranın başına vana koymayı planlıyorum her fide çeşidinin su ihtiyacı farklı oluyor.
Bahçenin ekime hazır hale gelmesi 20 nisanı buldu.

22 Mayıs itibariyle bahçenin durumu











H











17 Mayıs 2020 Pazar

Bakla yetiştirme maceram

Bakla yetiştirme maceram maalesef canavar otu ile sınavıma dönüştü

Bu sene ilk defa kışı kısmen de olsa Çeşme - Reisdere de geçirme kararı almıştım.
 Bu sayede kasım sonunda bakla tohumlarım toprak ile buluşabildi (Yağmurlar başlamadan dikme demişlerdi ama biraz daha erken dikilebilirmiş)
Daha önce planlanmış İspanya ziyareti nedeniyle Aralık ortasında İstanbul’a döndüm yani sulama işlemini sadece dikerken yaptım sonrası Allah’a emanet oldu
Ocak sonunda Reisdere’ye döndüğümde 15 -20 cm e ulaşmıştı boyları
Oldukça yağmurlu bir dönem olduğu için fazla sulamaya gerek olmadan büyüdü baklalarım
İlk geldiğimde resim çekmemişim bu boy ilk hasat tarihine ilişkin


İlk hasatımı 4 nisan da yaptım
Az olduğu için dolapta 3-4 gün bekledi döküm hızlanınca bir yemeklik toplayıp pişirdim
Buraya kadar herşey çok güzeldi

Baklanın filizlerinde siyah böcekler vardı ama çok sorun etmeden ziraatinin önerdiği ilaçı uyguladım tam sonuç alamadım ama baklalar gayet güzel gidiyordu

Sıra başındaki bir bakla kökünün dibindeki bir çiçek vardıki gayet güzel görünüyordu bahçeyi görenlerinde katkısı ve görüşü ile yabani bir çiçek olduğunu düşünüp ellemedim.

Ama zaman  geçtikçe işkillenmeye başladım . Bu arada bakla toplamaya devam ediyordum.  Fena da verim almadım baya taze bakla yedik 
Ankara’daki Dayıma, Bursa’daki Teyzeme ve bir kaç arkadaşıma kargo paketi bile hazırlayıp gönderme imkanım oldu. Korona günlerinde bir kaç yüz güldürmenin keyfini yaşadım çok şükür. 💃🏻

Hatta sonunda taze bakla saklama yöntemlerini araştırıp bir kaç paket de derin dondurucuya attım. Pek iyi olmuyor deseler de denemek istedim

Ot önceleri küçük ve tekti yada ben öyle sanıyordum sonra çoğalmaya, ben görmeye başladım

Sonunda Facebook da atalık tohum takas grubuna danışmaya karar verdim. Aman ne göreyim meğer çok zararlı bir otmuş
CANAVAR OTU / KANSER OTU / BAKLA BOĞAN

Resmini gören hemen sök, yak gibi ifadeler kullanarak durumun vahametini anlattı. Sordum soruşturdum ilacı yok dediler. Sonra köyden bir çiftçi ilacı var dedi ziraate gittim o yasaklı ilaçlardan dedi yani vahim ötesi 
Bide begonvilin dibinde de görünce bahçede temizliğe giriştim.




Kaç el arabası doldurdum saymadım. Önce sadece otu sökmeye çalıştım ama öylesine kökle birlikteki tek başına söküldüğünde toprakta bir şeyler kalıyor. Onun için bu sefer dibinde ot olanları köklemeye başladım. Hepsi söktüğümü sandığımda ertesi gün başka kökde gördüm. 

Köklediğim baklaları ayıklayıp iç bakla olarak kullanmak üzere derin dondurucuya attım.

Sonunda 15 mayısta serüveni sonlandırmam gerektiğine karar verip maalesef tohumluk olmalarını beklemeden söküm işlemini tamamladım.


Önce dalları kesip baklaları ayırdım en çok da baklanın gövdesini toprağa tekrar karıştıramadığıma yandım. Çünkü toprak için müthiş bir azot besin kaynağı olacaktı 😔 Kısmet 
Ayıklayıp iç bakla olarak saklamak üzere poşetledim.

Baklaların dalları kesilince son durum aşağıdaki gibi ortaya çıktı meğer her kökün yanında, içinde birden fazla varmış









Bu arada dalların en alttakilerini tohumluk olarak bırakmıştım onları ayırıp içini çıkarmadan kurumaya bırakmıştım ama bu zararlının tohumdan da geçebileceği bilgidini alınca bundan da var geçtim

Oldukça fazla deneyim biriktirdim inşallah seneye daha başarılı ve verimli bakla üretimi yapabilirim. Tabii bunun için öncelikle gerçek tohumluk bakla temin etmem gerekecek.

Öncelikle bu sene 4 sıra bakla benim için fazla olduğunu anladım 2 sıra yeter
Sonra sıra araları az olmuş biraz da açmam gerek. Zaten 2 sıra dikmeye karar verdiğime göre sorun olmaz 
Böceklenme konusu için ise uç izleri kesmek gerekiyormuş onu da öğrendim.

Bu arada begonvilin dibindekini gerçekten söküp sökemediğimden emin değilim yaprakların durumu fena 
Ziraate sordum besin takviyesi verdi ama  hala daha hiç bir çiçek belirtisi yok 


Facebook “Ziraat Mühendisleri Eğitim Sayfası”grubundan 

CANAVAR OTU (OROBANŞ) İLE MÜCADELE

Uzun yıllardır canavar otu konusunda yapılan çalışmalar, sadece tek başına hiç bir mü­cadele yönteminin canavar otunu kontrol altına alınamadığını göstermiştir. Bu nedenle canavar otunun sorun olduğu kültür bitkisindeki en uygun mücadele şeklini bilmek gerekir.

1. Bulaşmayı önleme: canavar otlarının mücadelesinde dikkat edilmesi gereken en önemli, en kolay ve en ekonomik yöntemdir. Bulaşmayı önlemek için;

Temiz tohumluk ve fide kullanılmalı, sertifikalı tohumlar tercih edilmelidir.  İyi yanmış hayvan gübresi kullanılmalıdır. Toplanan canavar otları kesinlikle tarla içine, kenarlarına bırakılmamalı, sulama kanallarına atılmamalıdır. Bunlar derin çukurlara gömülmeli ya da yakılmalıdır. Sulama suyunun canavar otu tohumu içermemesine dikkat edilmelidir. Bulaşık alanlarda kullanılan tarımsal alet ve makineler başka bir alanda kullanılmadan önce temizlenmelidir. Bulaşık alanlarda otlayan hayvanların temiz alanlara girmesi engellenmelidir.

 2. Elle çekme tarlada canavar otu tohum bağlamadan önce yapılmalıdır. Toplanan canavar otları mutlaka yakılmalı ya da derin çukurlara gömülmelidir.

3. Derin sürüm, toprağın ilk 10 cm derinliğinde yer alan canavar otu tohumlarını daha derinlere gömerek, canavar otu yoğunluğu azaltılır. Derin sürüm yapıldıktan sonra mümkün olduğunca toprak işlemesinden kaçınılmalı ya da işleme yüzeysel yapılmalıdır.

 4. Münavebe: tarlada canavar otu konukçusu olan kültür bitkilerini yetiştirmek canavar otu yoğunluğunu her yıl arttıracaktır. Bu nedenle mısır, buğday ve arpa gibi canavar otunun konukçusu olmayan bitkiler münavebede kullanılmalıdır.

 5. Toprağın örtü ile ısıtılması (Solarizasyon) ile elde edilen yüksek sıcaklıkta toprak içerisindeki canavar otu tohumları ölmektedir. Bu uygulama oldukça etkili olup, örtü altı sebze üretiminde kullanılmaktadır.

6.Tuzak bitkiler: Son yıllarda keten, şalgam turpu ve kırmızı mercimek tuzak bitki olarak kullanılmaktadır.

7.Dayanıklı çeşit kullanılmalı: Bu yöntem özellikle ayçiçeği yetiştiricilerinin kullanabileceği bir yöntemdir.

8. Geç ekim: Bu yöntemin tüm konukçu bitkilerde uygulanması mümkün olmamak­la birlikte mercimek ve bakla gibi bitkilerde canavar otu yoğunluğunu azaltmak için kullanılabilen bir yöntemdir. Bu yöntemde kültür bitkisinin çeşit seçimi ol­dukça önemlidir. Geç ekim yapılacaksa erken olgunlaşan çeşitler seçilmelidir. Geç ekimin verime olumsuz etkisinin olup olmadığı bilinmeli, olumsuz etkisi yoksa geç ekim tercih edilmelidir.

9. Biyolojik Mücadele: Yapılan araştırmalar sonucunda bir böcek türü olan  Phytomyza orobanchia Canavarotu ile savaşta çok önemli bir biyolojik savaşım etmeni olduğunu, bu türün larvalarının canavar otunun tohum ve gövde dokuları içinde beslenerek zarar yaptığını ve bu sineğin Orobanche crenata Forsk.'nın tohum kapsüllerinde % 94 oranında zarar yaptığını açıklamışlardır. Böcek türlerinin dışında hastalık etmeni olarakta Fusarium oxysporium ve Alternaria sp. türleri biyolojik mücadele ajanı olarak belirlenmiştir.

 10. İlaçlı mücadele, ülkemizde canavar otlarına karşı ruhsat almış yabancı ot öldüren ilaçlar (herbisitler) bulunmaktadır. Bu herbisitleri kırmızı mercimek, tütün ve ayçiçeğindeki canavar otlarını öldürmektedir. (Sanırım ziraate yasaklandı denen ilaç bu olmalı)

İç bakla pişirme ve kullanma tarifleri

Asıl benim için iç bakla enginarın yardakçısı o yüzden genellikle taze bakla aldığımda iri kart çıkarsa tanelerini ayırıp derin dondurucuya atardım. Bu yüzden bu sene bu işi daha çok yaparım diye düşünürken elimde bir yağın iç bakla oldu.

Bizim ailenin iç bakla deneyimi ise Anne tarafımın memleketi olan Amasya usulü bakla dolmasında 
Aslında kuru bakla kullanılır ama bu kez denedik taze iç bakla ile de gayet güzel oluyor. İlk etap çıkan taze iç baklaları hiç derin dondurucuya atmadan kullandık.
kuru bakla kullanımının temel nedeni saklama yöntemi o olduğu içindir sanırım ama bakalım derin dondurucudan çıkanlar da tazesi gibi olacak mı 🤔

Tabii birde fava yapmak istiyorum daha önce hiç yapmadım deneyeceğim.

Bi de iç bakla salatası diye bir şeyler gördüm 

Facebook “Ata tohum takası” grubundan Cafer kumsal Kıbrıs’tan birkaç tarif  yazmış denemek lazım

Tarif 1: Haşlayıp soğumaya bırakın. Kabukları sert mi yumuşak mı bakın. Sertse soyun. Rondoya koyup arzu ettiğiniz miktarda tahin ekleyip ezin. Limon suyu, azıcık zeytinyağı ve kişniş(golyandro) ekleyerek afiyetle yeyin.
Tarif 2.: kabukları yumuşaksa bıçakla çizerek kuru fasulye gibi salçalı pişirebilirsiniz. Pişmeye yakın azcık limon eklemeyi unutmayın.
Tarif 3: enginar, havuç ve patatesle beraber haşlayın. Suyundan azcık bırakın. İçerisinde sarımsak kızarttıginiz zeytinyağını ekleyip limon sıkarak afiyetle yeyin.
Tarif 4: Soğanla beraber  zeytinyağında kızartıp Yumurta kırarak ya da sarmısakli Yoğurt ekleyerek tüketebilirsiniz.

Yine aynı gruptan 
Hatice Doğan’ın tarifi : İç baklayı haşladıktan sonra domtesli bulgur pilavı
Hatice Hayat Erman’ın tarifi : Hindiba filizleri ile haşlayıp süzdükten sonra üzerine zeytin yağı limon veya azıcık sirke gezdirip yedik İç bakla enginar ile pişirildiğinde çok güzel olur. İç baklaları çiğ olarak zeytin ekmekle yemeyi deneyin.
Emine Dinçkurt Güvenç İn tarifi: bız ıc baklayı soyup, ıcını alırız. once sıcak suya sonra soguk suya şoklarız. ıc baklanın ıcını, z.yagında soganı oldurup ıcıne eklerız. 
Ayten Sarıkaya’nıntarifi : Ben difrize koydum denedim çok güzel oldu. Yanliz pişirirken önce haşladım limon sıkarak. Kuru fasulye gibi pişirdim çok güzel oldu


*******
AOF Fitopatoloji kitabından