24 Mayıs 2020 Pazar

Pandemi Günlüğü 1

Dünya korona virüsünden bahsediyor. Çin kötüymüş diyorlar, ama çok uzakta
Sonra avrupa ve özellikle İtalya'dan haberler gelmeye başladı derken birden İspanya  öne çıkmaya başladı.

Atakan, küçük oğlum bu sene Erasmus bursu ile İspanyanın Llerida şehrine gitmişti.
Hatta ben de Aralık ayında onu ziyarete gitmiştim.

7-8 Mart gibi acaba gelsen mi konuşmalarına başlamıştık. Yok falan  derken 13-14 martta  vakaların ve ölümlerin iyice artması ve Katalanların 17 marttan itibaren karantina ilan etmesi ile sokağa çıkma yasağının başlayacağı anlaşılınca, yoğun telefon görüşmeleri ile dönüşe ikna ettik oğluşumu. (arkadaşları bu kararı vermekte zorlandıkları için orada kaldılar ve uzun bir süre dönemediler)

Bu arada zaten Türkiye öğrencilere 17 Marta kadar döndünüz döndünüz yoksa uçak yok dedi.
Atakan da 14 mart akşamı   2-3 saat içinde toplarlanıp ertesi gün önce İstanbul'a sonra da direkt olarak çeşmeye yanıma geldi ve 14 günlük karantinası burada yanımda başladı.Aslında ne büyük bir nimet oldu benim için anlatamam. Geldiğinde sarılamamak zor geldi ama insan herşeyi kabullenebiliyormuş onun idrakine vardım.

 Ve 14 günlük karantina süresi tamamlanıncaya kadar da sarılmadım. Odasına kedimiz Lokumu bile almadı. Karantina sonunda ilk bana sonrada Lokuma sarıldı.

İstanbuldaki aile hekimimiz her gün arayarak  durumunu sordu.

Tüm bu karantina, pandemi konusu daha tam netleşmeden önce alınmış mutfak dahil alt kat tadilat kararı vardı ve böylesi bir sürecin kapıda olduğunu bilseydim başlamayacağım tadilat için söküm çalışması Atakan'ın gelme kararından 1 gün önce başlamış bulundu.

Tadilata başlarken bu süreçte sadece yatmaya eve gelirim onun dışında yeme içme kız kardeşimde olur diye planlamıştım

Bu arada halk eğitimde kurslarımın sayısını arttırmış, mevcut kursuna ilave olarak o hafta başlayacak 2 yeni kursa daha kayıt yaptırıp haftanın 4 günü ve 2 akşamını planlı hale getirmiştim (Her iki kursun da sadece birer derslerini yapıp tüm okulların kapanması ile biz de kapandık maalesef.)

Sonuç, alt kat kullanım dışı, karantinada bir oğul ve ben evde kalakaldım. Yatak odasında bir elektrikli ocak ve hayat devam.

O günlerde en çok evlerini kaybedip sokakta çocuklarına yemek pişirmeye çalışan anneler aklıma geldi. Benim ne küçük bir çocuğum vardı ne de sokaktaydım. üzerimde bir dam, odamın kapısı, elektrikli bir ısıtıcım, ve daha bir çok konfurum aslında yerli yerindeydi. sadece bir odaya tıkılmıştım o kadar.
Ziyarete Gülbinler geldiğinde üst kata yatak odasına alıyordum Atakanda kapının önünde ayatka bizimle sohbete katılıyordu. yaşarken çok garip gelmişti ama şimdi geriye bakınca abartma Bengül diyorum.

İlk sokağa çıkama yasağı ilan edildiğinde (11-12 Nisan) 10 Nisan gecesi Reisdere Kaya Marketin önü arabalar kuyrukta












1 yorum:

  1. Çoook güzel yazmışsın yine, harika
    Tek eklemek istediğim , benim için de tam tersi;
    yaşarken daha normal , geriye bakınca vaay be dediğimi fark ettim

    YanıtlaSil